Bu hikaye Türk Halk Edebiyatı'na ait bir folktürdür.
Hikayeye göre, bir adam ve karısı hayatlarını çok zor şartlar altında sürdürüyorlardı. Fakat yine de birbirlerine sevgi ve saygıları vardı. Ancak bir gün adamın karısı onu terk etti ve boşanmak istediğini söyledi. Adamın da kalbinde hala sevgi vardı ve karısını kaybetmek istemediği için onunla birlikte kalacaklarına, ayrılmayacaklarına söz verdi.
Bir süre sonra karısı hastalandı ve tedavi için gerekli olan parayı bulmakta zorlandılar. Bu sırada adam, bir işadamı ile yaptığı anlaşma sonucu yüksek bir miktar para kazandı. Bu parayı karısına tedavisi için vermesi gerekirken, adam boşandıklarını hatırlayarak "Eşim artık benim karım değil, bana ne yaparsa yapsın" diyerek tüm parayı harcadı.
Ancak sonradan karısının ölüm haberi aldığında, çok üzüldü ve pişman oldu. Eşini kaybettikten sonra onunla birlikte kalamayacak olmanın acısını hissetti. Kendine kızarak, "Eşim ne kadar kötü olsa da ona yardım etmek benim görevimdi. Boşandık diye onu sevdiğimden vazgeçmemeliydim" dedi.
Böylece adam, boşandıkları için kaybettiği eşinin semerini yediği halde pişmanlığı nedeniyle ağlamaya başladı. Bu hikaye, sevgi, saygı ve sadakat gibi değerleri hatırlatırken, insanların yapacakları hataların sonuçlarına da dikkat çekmektedir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page